http://ari-magazin.com/resimler/banner/tuerkiyemfm.jpg

Türkce
  • Font size:
  • Decrease
  • Reset
  • Increase

Derneklerimizi egolara ve ranta teslim etmeyelim - Tamer AKTAŞ

Köşe Yazarımız  Tamer Aktaş

Derneklerimizi egolara ve ranta teslim etmeyelim 

 

 

Sivil toplum kuruluş (STK)’ları çok farklı alanlarda örgütlenebilen ve birçok farklı alanda da faaliyet gösteren gönüllülük esasına göre oluşmuş kuruluşlardır. Bu kuruluşların kuruluş amaçları ve faaliyet alanları farklı olmakla birlikte temel hedefleri toplumsal sorunlara çözüm bulmak ve toplumun gelişmesine ve kalkınmasına katkıda bulunmaktır.

Özellikle Avrupada yaşayan insanımız çok güzel niyetlerle bu sivil toplum kuruluşlarını büyük özverilerle kurmuşlar ve aksak topal bu işi başlatmışlardır.Bugün hepimizin çevremizde bildiğimiz bu STK'lar alanlarına ve hedeflerine göre kimi hemşeri,kimi diyalog kimi işdünyasına yönelik farklı kulvarlarda hizmet etseler de bu derneklerin amacı bir menfaat beklemeden geldiği toplumun yararına katkı sağlamaktır.Almanyada bu işi iyi yapanlar var mı ? vardır elbette.Ama biraz önce dediğim gibi asıl amaç olan topluma katkı sağlama noktasından baktığımızda maalesef kimi denekler  başkanların egosuna kurban giderken kimileri de iyi oluşturduğu bir ekiple Alman devletinden yüklü miktarlarda fonlar alıp rant kapısına çevirmiştir.Hatta tüm Türk toplumunu temsil ettiği iddası ile otaya çıkan bazı dernekler varki üye sayısı çok komik rakamlarda olmasına rağmen nasıl oluyorda Türk toplumunu temsil ediyor o da başka bir soru?Bu tip derneklerde sayısal üyelik değil etkisel alan önemli varsayımını atsalarda bu iş pekde mantıklı değil bana göre.

Dernekçilik gerçekten çok zor bir iştir yakınen tanıdığım başkanlardan biliyorum bu insanlar hepimizin yaptığı gibi bir yerde çalıştıktan sonra evine çoluk çocuğunun yanına gitmek varken haftasonları,akşamları büyük özverilerde bulunarak toplumun yararına yapılacak güzel işlere imza atıyorlar.Bu insanlar kimi zaman cebindenden para vererek bu iş yaptıklarını da biliyorum.Bu tip başkanlara ve yönetim kuruluna sahip dernekler gerçekten çok şanslılar.Bu  insanlara destek olmak herkesin vazifesi olmalıdır.Ama kimi dernekler var ki sözüm meclisten dışarı adı dernek ama yaptığı işlere bakınca koca bir balon.İki kare resimde yer alıp ortaya çıkma hevesi kimi zamanda lüks otellerde şarkıcı  organizasyonları yapmak gibi işler topluma ne katkı sağlıyor o da ayrı bir soru?

Oysaki Almanyada artık hepimizin ezberlediği sorunlar yumağının çözümü için derneklerin yapabileceği birçok iş var.Elbette tüm derneklerin bir çatı altında toplanması belki beklenemez ama federasyonlar oluşturulabilir.Bu da olmuyorsa ortak sorunlarda birlikte hareket edilebilir.Yakın zamanda Türkçe'nin Alman okullarında anadil dersi olarak konulması hususunda ortak hareket dernekleri gördüm.Derneklerin kendilerini geliştirmeleri için yönetim kurullarının ve başkanlarının kurslara katıldığını gördüm.İmza kampayısı başladığında oraya imza atan dernekleri de gördüm. Yani istenince bu işler oluyor bilinç altımıza yıllardır yerleştirilmiş prangalardan kurtulalım.Yok iki Türk bir araya gelse şirketi batırırlarmış gibi safsataları beynimizden atalım artık.Almanyayı ikinci vatan olarak seçen bizler artık derneklerimizde bu topluma katkı sağlayalım.Alman makamlarına sesimizi duyurabileceğimiz en iyi zeminlerden biri de sivil toplum kuruluşlarıdır.Bu kuruluşları da lütfen başkanların egosuna yada rant kapılarına çevirmeyelim.Dernekler olarak topluma ne katkı sağlarım ?sorusuna verdiğiniz cevapları uygulamalı olarak yapıyorsak bu işi başardık demektir.

TAMER AKTAŞ

Yazarın Diğer Yazıları

Facebook`ta Paylaş
ari-magazin.Com