http://ari-magazin.com/resimler/banner/tuerkiyemfm.jpg

Türkce
  • Font size:
  • Decrease
  • Reset
  • Increase

Berlin’den esintiler - Prof. Dr. Faruk Şen

Köşe Yazarımız Prof. Dr. Faruk Sen

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Türkiye’nin Berlin’deki Büyükelçiliğinde kutlamak hakikaten büyük bir mutluluktu. Türkiye Cumhuriyeti iki Almanya birleştikten sonra 20 yıl üzerinde bekleme sürecinin ardından 4/4lük bir Büyükelçilik yapmış. Atalarımızın da söylediği gibi geç olsun ama güç olmasın. Bu Büyükelçilikte 29 Ekim akşamı 1500 kadar Türkü ve Almanı bir arada gördük. Almanlar arasında en önemli kişi Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff’du. “İslam Almanya’nın ayrılmaz bir parçası “ söylevinin büyük ölçüde etkili olduğu bir şekilde Cumhurbaşkanlık’ tan ayrılmak zorunda kalan Christian Wulff Türklerle moral buldu. Önümüzdeki günlerde Tavak Vakfı ve Branday.net’in ortak ödülü olan Bosphorus Awards ödülünü alacak olan Wulff’la uzun bir konuşma yapma şansına sahip oldum. Bu ciddi ve kaliteli politikacı küçük Almanya’da mahkemelerle meşgul oluyor.

Başarılı Büyükelçimiz

29.Ekim kokteylinin starlarından biride Almancayı neredeyse anadili gibi konuşan Almanya’daki yeni büyükelçimiz Hüseyin Avni Karslıoğlu’ydu. Kendine özgüveni olan ve ciddi olarak halkla ve Almanlarla ilgilenen Hüseyin Avni Karslıoğlu o gün kokteyle gelen Türk kökenli alman milletvekilleriyle de konuştu. Bunların arasında kaliteli politikacı olan Özcan Mutlu’dan yeni Hristiyan demokrat milletvekili olan Cemile Giousouf’a kadar genç insalarmız vardı. Almanlar arasında en ilginçi eski Ankara’daki Almanya Büyükelçisi şimdi başbakanlık yatırım kurumunda Türkiye adına lobi yapan Dr. Walter Born idi.

Özgür ve 90 yaşında” Sergisi - daha iyi olabilirdi

Türkiye 90.yılı nedeniyle bir resim sergisi açmış ve Türkiye’den baktığınız zaman birçok ressamları getirmiş. Yine 90 sanatçının katıldığı “Frei und Neunzig” özgür ve 90.yaşında adlı sergide kaliteli ressamların olmasının yanında fazla göz doldurmayan resimler ve ressamlar da vardı. Almanya’daki Türkleri Mehmet Güler ve Hanefi Yeter’in eserleri temsil ediyordu. Ne yazık ki İsmail Çoban, Zeki Aslan gibi diğer önemli ressamları bu sergiyi düzenleyen Yunus Emre Vakfı Enstitüsü sergiye almamış ya da bilmedikleri için getirmemişlerdi. Bu nedenle sergi daha iyi olabilirdi.

Almanların Türklere tepkileri

Almanya’da iki Almanya’nın birleşmesiyle birlikte özelleştirme çerçevesinde bu ülkeye ilk giden Türk İş adamı Şenol Yeğin Dresden’e 110 km uzakta ciddi bir yatırım yapmış ve Almanların eski paraşüt ve tank çadırı fabrikasını almıştı. Daha sonra Airbus’un müştemilatını da üstlenen Şenol Beyi almanlar özellikle Doğu Almanyalılar büyük bir kazık attılar ve Almancası fazla iyi olmayan Şenol Yeğin’in elinden bunları aldılar. Berlin’de Şenol Yeğin yeni bir yasamın içine girmek istiyor ve eski paraşüt firmasının tekrar canlanması konusunda çalışmalarını sürdürüyor.

Adnan, Adnan

Berlin dediğiniz zaman sadece bu ülkede ve İstanbul’da yaşayan Türkler acısından değil, bütün Berlin için Marka olan bir Restoran var. Adnan Restoran Schlüterstraße de kapılarını her zaman açık tutuyor ve yer bulmak büyük bir iş. Enfes Şarapları uygun fiyata satan, mutfağı hem iyi, hem kaliteli ve pahalı olmayan Adnan’da bir akşam yemeği yemek özellikle Jakobs midyeli ve mercimekli ön yemeği büyük bir zevk.

Almanya’da Tavak Vakfı çalışmalarını başlatmış olan ENOT’un yeni kuruluşuna katıldı. ENOT Avrupa Birliği çerçevesinde dışlamayı ve radikalleşmeyi önlemek için kurulan bir kuruluş. Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Avrupa Birliğin 18 üyesinin yanında hala AB ile görüşmeler içinde bulunan Türkiye’nin de katılmasıyla faaliyete geçiyor. Almanya’da ırkçılık İslamafobi gibi yapılara karşı çıkan bu kuruluş Türkiye’de de yeni projeler yapmak için faaliyette bulunacak.

Kaliteli Türk kökenli politikacılar

Almanya da kaliteli Türk politikacılar da var. Bunlarında başlarında da uzun süredir Berlin’de Çalışma ve uyum Bakanlığını üstlenen Dilek Kolat tırnaklarıyla kazıyarak belirli bir yere gelmiş ve başarıya ulaşmış bulunuyor. Kendisiyle yaptığım görüşmede yeni projelere açık olan bu kişinin hakikaten ciddi bir şekilde göz doldurduğunu görüyorsunuz. Önümüzdeki yıl Almanya Berlin başta olmak üzere birçok eyalette Türk Akademisyenlerimi olarak 15 ay işsiz kaldıktan sonra sosyal yardımdan yaşamak zorunda kalan Türk Akademisyenin bir model proje çerçevesinde Türkiye’ye gelmesi ve Türk kurumlarında 2 yıl staj yapması, başarılı oldukları takdirde Türkiye’ye dönmeleri veya Almanya’da yeniden iş bulmaları Dilek Kolat’ında atılımıyla Tavak vakfı tarafında gerçekleştirilecek.

Yeşiller neden kaybetti

Almanya’daki seçimlerde Hristiyan demokratlar çok başarılı olurken, Sosyal demokratlar aynı başarıyı gösteremedi, fakat zor seçimlerin kaybedeni Hür demokratlar ve Yeşiller oldu. Yeşiller büyük oranda oy kaybına uğradılar bu konuda uzmanlarla konuştuğun zaman 4 önemli neden ortaya çıkıyor

  1. Yeşillerin Yönetimindeki Jürgen Trittin Cem Özdemir gibi kişilerdeki burun büyüklüğü ve bu seçimleri çok rahat alacağa havası halkta tepkiye neden oldu bu açıdan yeşillerin büyük bir kitlesi sosyal demokrat parti veya AFP’ye oylarını attı.

  2. Yeşillerin önemli politikacılarından Renate Künast’in Perşembe günleri veterjan günü yapalım et balık gibi şeyleri yemeyelim görüşleri halkın tepkisini çekti. Artık ne yiyeceğimize de yeşiller karışmak istiyor tartışması başladı. Buda onların oy kaybına neden oldu.

  3. Bir olayda Jürgen Trittin’ in pedofilli büyük bir suç olmamalı görüşünü savunması ve bunun seçimlerden biraz evvel ortaya çıkması yeşillerin oy kaybına neden oldu.

  4. Yeşiller ilk defa kendi programlarını yaparken bir de harcanacak kalemler için bir liste çıkardılar ve bunun ne kadar yeni vergiye gerek simini ortaya koydukları için halk bundan kaçtı.

  5. Yeşillerde hakikatten Özcan Mutlu ve Münih Milletvekilli Ekin Deligöz gibi politikacılar yeşillerin Türk tabanından tekrar oy alması beraberinden de getirebilirler.

Berlin’de yine Türk mutfağına baktığımız zaman ilginç gelişmeleri görüyoruz. Berlin’in her yerinde gördüğünüz hasır restoranlar Almanların büyük bir ilgisini görüyor.

Sahibi hasırların yanında İtalyan mutfağına da el atmış durumda. Hasır Restoranların en büyüğü olan Berlin Mitte deki Restoranda porsiyonları korkunç derecede büyük, Kuzu pirzolaları yavaş yavaş koyun ve danaya benzemeye başlamış. Bu da onlar için oy kaybettirici olay.

Berlin’in Balıkçı Ergün’ü adeta bir fenomen

Diğer bir gelişmede Almanya’da bugüne kadar gidemediğim Balıkçı Ergün: yapısı ve her şeyiyle dört dörtlük olan bu restoran da 68 yaşındaki sahibi İstanbul’un en nadir bulunan balıklarını sunarken kendisi de şarkılarını söylüyor ve getirdiği saz ekibiyle hepimizin gönlünü alıyor. Berlin’e gidip Balıkçı Ergün’e gitmemek hakikaten büyük bir kayıp olur.

Avrupa’nın Özkayseri  Pastırması: tartışılmaz kalite

Benim konuk olarak gittiğim bu gecede orada bulunan Özkayseri pastırmalarının Berlin temsilcisi Hüseyin Öner çok güzel bir gece yaşattı. Yılda 100bin kilo Özkayseri pastırma satan Hüseyin Öner Kayseri sofralarının vazgeçilmezini Berlinlilere sunuyor. Berlin’e gidişimizin bir nedeni de “European Network of Radicalisation ENOT” kurumunun toplantısına yönelikti. Berlin’de uluslararası alanda Avrupa birliğini de kasacak bir proje gerçekleştiren Türkiye’yi de içine alan radikalleşmeye ve yabancı düşmanlığına karşı ciddi çalışmalar yapan ve büyük yarar sağlayacak bir kurum.

Berlin’de sivil toplum örgütleri

Gelelim Berlin’deki Türk örgütlerin konumuna Türk toplumun başkanı Kenan Kolat bir zamanlar benim ciddi tepkimi çekiyordu Almanları kırmamak ve proje almak için Nazi cinayetlere karşı fazla tepki göstermemişti. Kenan Kolat’ta ciddi bir düzelme var artık, Almanlarla söke söke mücadele ediyor. Bu konuda kendisini kutlamak lazım.

Berlintürk: başarısıyla kendini okutan dergi

Ayrı bir gelişmeyi de Berlin’deki özel basında görüyorsunuz Berlintürk çok seviyeli ve başarılı bir grafik çiziyor ve hakikaten Berlintürk’ü okumak Almanya’da büyük bir ayrıcalık haline gelmiş. Bu acıdan her şeyi dört dörtlük olan Sevim Ercan’ın Metin Yılmaz’la birlikte çıkardığı bu yayını bundan sonra köse yazıları yazmak benim için bir zevk olacak. Aynı gelişmeyi Merhaba ’da da görmemiz mümkün, öyle ki son günlerde Berlin’de çıkan Türk aylık yayınların sayısında da büyük artış var.

Basına geldiğimiz zaman diğer bir gelişmeyi de Almanya’daki Türk basının içinde görmek mümkün: Frankfurt’taki redaksiyonu kapatıp tamamıyla İstanbul’a yöneldikten sonra Hürriyet aşağı giden bir grafik çiziyor. Buna karşılık Miktat Kadıoğlu ve İsmail Erel’nin yönetimindeki Sabah Avrupa çok başarılı bir grafik çiziyor.

İsmail Erel tek başına Almanya’da ki Nazi Cinayetlerin üzerine giden bir basın mensubu. Bu acıdan brandday.net internet gazetesinin de ve özel basın ödülünü almış bulunuyor. Zaman ve Türkiye Gazeteleri eski grafiklerinde devam ediyorlar.

Ne olacak bu bizim ülkemizin hali ?”

Berlin’in en ilginç gelişmelerinden biride artık Türkiye ‘de promosyon yapamayan Rakının özel bir gece tertiplemesi ve Arenada 6 binin üzerinde Almana ve Türk’e tanıtımını yapmasıydı. Bu geceye 18 ile 30 yaş arasında birçok Alman genci katılırken, Türk müzik gruplarından Baba Zula ve diğer kuruluşlar ayrı bir renk kattı. Yeni Rakının yönetimi Galip Yorgancıoğlu’nu kutlamakta yarar var. Artık Türkiye’de promosyon ve tanıtım yapamayan Yeni Rakı tanıtımlarını Avrupa’ya taşıdı. Yakında Almanya ve Avrupa’nın başka ülkelerinde Türk rakısını içip “ne olacak bu bizim ülkemizin hali” diyen Alman ve Hollandalıların sayısı çok artarsa fazla şaşırmayalım.

Benim Dünyam - Berlin sinemasında

Türkiye’de görme şansını bulamadım Beren Saat ve Uğur Yücelin dört dörtlük filmi Benim Dünyam galasına Alhamra Sinemasında gittim. Çok başarılı bir gala tertiplemişler ve film bütün herkesin kalbini dağladı Beren Saat ve büyük Usta Uğur Yücel’i burada tebrik etmemiz lazım.

TDV Remzi Kaplan’la başarılı

Örgütsel Yapıya geldiğimiz zaman Almanya’nın ve Berlin’in en güçlü örgütü Remzi Kaplanın üçüncü defa Başkan seçildiği Türk-Alman iş Adamları Derneği (TDV). Almanya’da Berlin’de ses getiren bu kurum hakikaten iş dünyasının sorunlarını büyük ölçüde değiniyor. Buna karşılık artık merkezini Köln’den Berin’e taşıyan Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odasının Berlin’den fazla bir sesi çıkmıyor. Alman Başkanları Königin yönetiminde çalışan Türk Alman Sanayi ve Ticaret Odasındaki Türk yönetim kurulu üyelerinden bir tanesinin Almanya’da seyahat acentasında Türkiye’ye bilet satması, diğeri de meslek kursları vermesi Sanayicilikle ne açısından bağdaşır bunu da değinmekte yarar var. Berlin’de benim için son durak Türk kayısının özellikle gülkurusunun Almanya’da tanıtımına büyük emek veren Azmi Barut’la görüşmem oldu. Malatya Kayısı birlikleri Azmi Barut’tu uzman ve satıcı olarak kaybettikleri için artık o güzel kayısılarımız Almanya’da fazla değer bulunmuyor. Barutlara hakikaten tekrar ihtiyaç var.

Yazarın Diğer Yazıları

Facebook`ta Paylaş
ari-magazin.Com